Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, iş dünyasına ihracat yapma çağrısında bulunarak, “Önümüzdeki dönemde iç talep yavaşlayacak. Mutlaka dış pazar arayışına girsinler. Biz ihracatçılara, iş alemine her türlü desteği vereceğiz.” dedi.
Bakan Şimşek, TRT Haber’de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Orta Vadeli Program’ın (OVP) ana bileşeninin dezenflasyon olduğunu bildiren Şimşek, para politikasının gecikmeli olarak çalıştığını ifade etti. Para politikasındaki iyileştirmeye işaret eden Şimşek, “Gelecek senenin ikinci yarısından itibaren çok güçlü bir dezenflasyon sürecine gireceğiz. Bunda birkaç faktör etkili olacak. Tabii ki baz etkisiyle olacak. Baz etkisinden kastettiğimiz şey, biz bu sene temmuz ayında bütçeyi düzeltmek için maalesef enflasyonu artıran bazı vergi artışlarına gittik. Şimdi bu vergi artışları tekrarlanmayacak. Yani gelecek sene sistemden çıkmış olacak. İkincisi, deprem şubat ayında oldu. Depreme ilişkin özellikle bizim çok güçlü bir şekilde kaynak aktardığımız konut projeleri oldu. Burada da özellikle konut yapımında kullanılan bazı ürünlerin fiyatlarında artışlar oldu. Gelecek sene bu fiyat artışları da inşallah olmayacak. Bunlar baz etkisi ama esas etki, para politikasındaki güçlü tepkiyle bunun gecikmeli etkisinin devreye girmesi. İkinci husus ise maliye ve gelirler politikası.” diye konuştu.
Şimşek, gelecek yılın mayıs ayına kadar yıllık enflasyonun yükseleceğini, bu aydan sonra da güçlü şekilde düşeceğini belirterek, “Enflasyonun düşmesi, alım gücünün ve öngörülebilirliğin artması demek, yüksek sürdürülebilir büyüme demek, Türkiye’ye doğrudan yatırımların, fon akışının hızlanması demek. Enflasyonu tek haneye düşürmek dışında bir seçeneğimiz yok.” dedi.
Aylık enflasyonda zaten düşüş trendinin başladığını ve düşüşün kalıcı şekilde devam edeceğini bildiren Şimşek, aylık bazda çekirdek enflasyonu takip ederek söz konusu hedeflerle uyumlu olup olmadığının incelenebileceğini dile getirdi.
“Kira artışlarında da normalleşmeye doğru gideceğiz”
Kira artışlarına ilişkin sonu üzerine Şimşek, bu artışta deprem odaklı konut talebinin de etkili olduğunu söyledi.
Türkiye’nin şu anda konut seferberliği içinde olduğunu anımsatan Şimşek, şu ifadeleri kullandı:
“Biz bir an önce şehirlerimizin yeniden inşa edilmesini, vatandaşlarımızın yeniden sağlıklı konutlara kavuşmasını sağlamaya çalışıyoruz. Önümüzdeki birkaç ay içerisinde inşallah en az 200 bin konutu tamamlamış ve vatandaşlarımızın hizmetine sunmuş olacağız. Bu konut arzının artması, deprem nedeniyle arızi ortaya çıkan kira artışını sınırlayacak. İkinci husus, son yıllarda reel faiz çok düşük olduğu için konut fiyatları çok hızlı arttı. Konut fiyatları çok hızlı artınca kira beklentisi de ona göre şekillendi. Şimdi bir taraftan konut arzını artıracağız. Bir taraftan da değişik sektörlerdeki aşırı fiyat artışları, dezenflasyon programı çerçevesinde kontrol altına alınacak. Çünkü ucuz krediyle konut fiyatlarının aşırı artışı, beraberinde aşırı kira talebini de getirdi. Şimdi bütün bu hususlar bir araya geldiğinde ben inanıyorum ki kira artışlarında da normalleşmeye doğru gideceğiz.”
Şimşek, bu normalleşmenin tüm sektörlerde hissedileceğini belirterek, “Ben iş alemine buradan seslenmek istiyorum. Son dönemlerde fiyatlama davranışlarında ciddi bozulmalar var ama OVP’yi baz almaları kendileri için hayırlı olacak. Çünkü OVP çerçevesinde biz para politikasını, maliye politikasını ve gelirler politikasını şekillendireceğiz. Eski alışkanlıklarıyla devam ederlerse müşteri bulamayacaklar. Dolayısıyla fiyat artışlarında bir makulleşmeye doğru gitmeleri kaçınılmazdır.” değerlendirmesinde bulundu.
“TOGG’un alınması halinde alım yapılabilecek”
Kur korumalı mevduatta ciddi düşüş olduğuna işaret eden Şimşek, “Bu düşüşün devam etmesini bekliyoruz. Önemli olan husus şu, Türk lirası mevduat cazip hale geldi. İkincisi, biz şu anda rezerv biriktiriyoruz.” dedi. Şimşek, ülkenin rezervlerin güçlü olmasının dış kırılganlığı azalttığını söyledi.
Şimşek, kamuda tasarruf için yoğun çaba içerisinde olduklarına vurgu yaparak, kurumların planlanmış taşıt taleplerinde yerli ve milli TOGG’un alınmasını halinde alım yapılabilmesi için onay verdiklerini anlattı. Yurt dışı gezilerini de incelediklerine dile getiren Şimşek, bütün tasarruf yapılabilecek alanlarda çaba içerisinde olduklarını belirtti.
İhracata konu alanlarda yatırım yapılmasının önemini vurgulayan Şimşek, “Gümrük Birliği’nin başladığı noktayla bugünkü nokta aynı değil. ‘Rekabet edemeyiz’ diye bir korku vardı. Gümrük Birliği’ne girmekle Türkiye’ye çok ciddi yatırımlar geldi. Otomotiv gibi çok önemli sektörlerde büyük ihracatçı haline geldik. Geçen sene Avrupa Birliğine karşı dış ticaret fazlası verdik. Dolayısıyla doğrudan yatırımlar değerli. İş alemine tekrar buradan seslenmek istiyorum. Önümüzdeki dönemde iç talep yavaşlayacak. Mutlaka dış pazar arayışına girsinler. Biz ihracatçılara, iş alemine her türlü desteği vereceğiz.” dedi.
“Eximbank’a yüksek montanlı kredi bulacağız”
Eximbank’ın sermayesini yüzde 49 artırdıklarını anımsatan Şimşek, “Yakın dönemde inşallah açıklayacağız. Biz Eximbank’a 10 yıl vadeli, yüksek montanlı, sermaye benzeri bir kredi bulacağız. Onun müzakerelerin son evresine girildi. Dolayısıyla biz bir taraftan ihracatçıya çok güçlü destek vereceğiz. İhracat, Türkiye’nin çıkışı yoludur. Bizim amacımız, önümüzdeki dönemde net ihracatın milli gelire ve büyümeye katkısını pozitife dönüştürmek.” değerlendirmesinde bulundu.
Şimşek, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının, Türkiye’nin dış ticaretinde önemli olan 281 ürünü belirlediğine dikkati çekerek, “Biz özel sektörden şunu bekliyoruz, ‘ben şu ürünü üretebilirim’ desinler. Finansal fizibilitesini bankalar yapacak. Cari açığı azaltıyor mu, enflasyonla mücadelede katkısı var mı şeklinde nihai kararı Merkez Bankası verecek. Böylece bakın, önümüzdeki 3 sene içerisinde, 300 milyar lira, yani 1’er milyardan 300 tane potansiyel büyük yatırımdan bahsediyorsunuz. Yüksek teknolojili ürün üretiminden bahsediyorsunuz.” diye konuştu.
(Bitti)